Marka tescil başvurularının temel konularından biri markanın hangi mal ve/veya hizmetler kapsamında kullanılacağıdır. Doğru sınıfın seçimi hayati derecede önemlidir çünkü başvuru yanlış veya eksik sınıfla yapıldığında, onu değiştiremez veya mevcut başvuruya daha fazla sınıf ekleyemezsiniz. Bu tür bir hatayı düzeltmenin tek yolu, doğru sınıfla yeniden başvuru ücreti ödeyerek yeni bir başvuru yapmak olacaktır.
Sınıflandırmanın Önemi
Türk Patent ve Marka Ofisi de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki Fikri Mülkiyet Ofislerinin çoğu, benzer mal veya hizmetleri 45 farklı sınıf altında gruplandıran bir marka sınıflandırma sistemi kullanmaktadır. Bu sınıfların 34’ü malları, diğerleri ise hizmetleri içermektedir. Her bir sınıfın içeriğini belirten sınıf başlıkları vardır. Bu mal ve hizmet gruplandırma sistemine Nis (Nice) Sınıflandırması adı verilir.
Bu sınıflandırma, tek bir ticari markanın tescil edildiği ve kullanıldığı potansiyel ürün ve/veya hizmetlerin içeriğinin ve sayısının sınırlandırılabilmesi içindir. Bu şekilde, farklı işletmeler, farklı kategorilerdeki mallar ve/veya hizmetler için aynı ticari markaları kullanabilir. Örneğin, A şirketi tescilli X markası altında kitap ve kırtasiye satıyorsa, B şirketi de danışmanlık hizmetlerinin sağlanması için X markasını tescil ettirebilir. Tüketicide kafa karışıklığına neden olmadığı sürece, birkaç şirket farklı mal ve hizmetler için aynı ticari markayı tescil ettirebilir ve kullanabilir. Ancak, A şirketinin tesciline rağmen B şirketi de kitap ve kırtasiye ürünleri veya diğer ilgili sınıflar için X markasını kullanmaya ve tescil etmeye karar verirse, bu markanın kullanım ve tescil hakları B firmasına verilmez.
Mal veya Hizmet veya Her İkisini Seçme
Marka başvurusu yapmadan önce atılacak adımlardan biri, mal veya hizmeti mi yoksa her ikisini birden mi markanız altında sunacağınıza karar vermektir. Bu şekilde alanınızı önemli ölçüde daralttıktan sonra gerekli sınıfları seçmeye başlayabilirsiniz.
İleriyi Düşünün
Odağınızı an itibarıyla kullandığınız ürünlerin ve/veya hizmetlerin ötesine taşımanızı ve ileride kullanabileceğinizi düşündüğünüz malları ve/veya hizmetleri de hesaba katmanızı öneririz. Marka hakkınız başvurudan itibaren başlamakla birlikte tescil edildikten sonra 10 yıl boyunca sizindir ve bu hak her 10 yılda bir sonsuza kadar yenilenebilir. Bu nedenle, zamandan ve paradan tasarruf etmek için mevcut başvurunuza gelecekte kullanılması olası sınıfları dahil etmeniz ve ticari markanızın gelecekteki genişlemesini göz önünde bulundurmanız yararınıza olacaktır. Her bir ekstra sınıf Türkiye’de ve birçok ülkede belli bir miktar ek masraf getirse de başka bir sınıf için yeni bir marka başvurusu yapmaktan çok daha az maliyetlidir. Yine de ne kadar çok sınıfa başvurursanız o kadar çok ödeme yapmak zorunda kalacağınızı göz önünde bulundurarak, yalnızca işiniz için geçerli ve gerekli olan sınıflara başvurmak daha mantıklı olacaktır.
Örneğin, bir şirket markasını 30. sınıftaki yiyecekler için tescil ettirmek için başvuruda bulunduktan sonra ticari markasını 32. sınıftaki içeceklerde de kullanmaya karar verir. Yaptığı başvuru sadece 30. sınıfı kapsadığından, söz konusu şirket 32. sınıf için başka bir ticari marka başvurusu daha yapmak zorunda kalır. Söz konusu şirket, her iki sınıfı da ilk başvurusuna dahil etseydi, yeni bir başvuru yapmanın ekstra maliyetinden ve zaman kaybından ve gelecekte iki ayrı yenileme ücretinden kaçınabilirdi.
Tüm bunlarla birlikte, tescilli bir ticari markanın art arda beş yıl kullanılmaması halinde iptal edilebileceğinin de unutulmaması gerekir. Ticari markanızın tescilinden beş yıl sonra, üçüncü kişilerin talebi üzerine, başvuru sırasında seçtiğiniz sınıflar için markanızın kullanıldığını göstermeniz istenebilir. Bu bakımdan üretim ve satış aşamalarında kullanılmayacak olan gereksiz mallar ve hizmetler için başvurmaktan kaçınmak daha doğru olacaktır.
Sonuç olarak, ilk başta, oldukça geniş bir korumaya sahip olmak için tüm sınıfları kapsayacak şekilde marka başvurusu yapmak mantıklı gelebilir, ancak ne yazık ki bu konu göründüğü kadar basit değil. Kullanmayı düşünmediğiniz sınıf(lar) için başvuru hem para israfı olacaktır hem de orta ve uzun vadede iptal işlemleri ile bu sınıfları kaybetme riskini beraberinde getirecektir.
Mutlaka Bir Marka Vekiline Danışın!
Özellikle ilk kez marka başvurusu yapacaklar için sınıflandırma konusu oldukça karmaşık bir hal alabilir. Ayrıca, aynı sınıflandırma sistemini kullandıklarını beyan etseler de detayına inildiğinde her ülkenin farklı uygulamaları olabilir. Bu nedenle, Türkiye ya da yurtdışında marka başvurusu yaparken mal ve hizmet sınıf(lar)ınızı seçmenin en iyi yolu ETERNA Marka Vekillerimize danışmaktır. Konusunda deneyimli kadromuz, baştan sona sorunsuz bir marka tescil süreci için size yardımcı olmaya her daim hazır. consult ETERNA Trademark Attorneys. Our staff is experienced and ready to help you for a smooth trademark registration process from beginning to end.
Gereksiz masraflardan ve markanızın karşısına çıkabilecek her türlü riskten kaçınabilmek ve tüm marka tescil işlemlerinde yardım ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz: info@eternaip.com info@eternaip.com